Adana, Türkiye'nin güneyinde, sıcağın ve tarihin iç içe geçtiği; her köşesinde bir hikaye saklı olan bir şehir. İşte Adana’yı keşfetmek için başlıca duraklar:
Adeta bulutlara dokunan bu cami, Seyhan Nehri’nin kıyısında yükseliyor. Her bir kubbesi, minaresiyle görkemini haykıran Sabancı Merkez Camii, sadece bir ibadet mekanı değil, aynı zamanda huzurun ve mimarinin kusursuz bir birleşimi. Gözlerinizi alamayacağınız o ince işçilik, insanı zamanda bir yolculuğa çıkarıyor.
Her bir eseri, binlerce yıllık bir geçmişin izlerini taşır. Neolitik dönemden Osmanlı’ya kadar sayısız hikayeyi barındıran bu müzede gezinmek, zamanın derinliklerinde adım adım dolaşmak gibi. Tarihe meraklıysanız bu yolculuk sizi büyüleyecek.
Her bir eseri, binlerce yıllık bir geçmişin izlerini taşır. Neolitik dönemden Osmanlı’ya kadar sayısız hikayeyi barındıran bu müzede gezinmek, zamanın derinliklerinde adım adım dolaşmak gibi. Tarihe meraklıysanız bu yolculuk sizi büyüleyecek.
Adana’nın dokusu, kültürü ve yaşam tarzını iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir yer. Geleneksel kıyafetler, müzikler ve günlük yaşamdan kesitlerle Adana’yı sadece gezmeyecek, hissedeceksiniz. Bu müze, geçmişin sesini bugüne taşıyor.
Atatürk’ün Adana ziyaretlerinde kullandığı eşyalara dokunmak, o anların izini sürmek… Geçmişin modern tarihine bir pencere aralayan bu müze, sizi yıllar öncesine götürecek. Fotoğrafların ve eşyaların sessiz ama güçlü anlatımı, Adana’nın modernleşme sürecine ışık tutuyor.
Seyhan Baraj Gölü’nün çevresinde bir yürüyüş yaparken, doğanın dinginliğini her adımda hissedeceksiniz. Şehirden bir adım uzakta, ama bir o kadar da şehrin tam kalbinde. Burada gökyüzü ve suyun kusursuz uyumuna tanıklık edebilirsiniz. Piknik için ideal olan bu göl, yaz aylarında serin bir nefes aldırır.
Şehre biraz uzak, ama kesinlikle değer! Bu ortaçağ kalesi, sadece manzarasıyla değil, içinde barındırdığı tarihsel atmosferle de büyüleyici. Yılankale’nin tepesine çıktığınızda, sadece o anın değil, yüzlerce yılın izlerini de göreceksiniz.