Aksaray, Anadolu’nun bağrında, tarih kokan sokakları ve göz kamaştıran doğasıyla adeta bir zaman makinesi. Kapadokya’nın hemen yanı başında, keşfedilmeyi bekleyen bu şehir, zengin kültürel mirasıyla misafirlerine unutulmaz anlar sunuyor. Hazırsanız, Aksaray’ın saklı cennetlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz!
Ihlara Vadisi, sadece bir vadi değil, içinde saklı bir tarih ve doğanın mucizesi. Melendiz Çayı’nın sabırlı dokunuşlarıyla şekillenmiş 14 kilometrelik bu masalsı yolculuk, nefes kesen yeşillikler ve göz alıcı dik yamaçlarla dolu. Tarihi kiliseler de cabası! Yürürken adeta geçmişe dokunur gibi hissedeceksiniz.
Alaaddin Keykubat’ın ihtişamlı miraslarından biri olan Sultanhanı Kervansarayı, ticaret yollarının kalbinin attığı yerde, zamanda asılı kalmış bir durak. İçeri adım attığınızda, Selçuklu sanatının her bir taşında ayrı bir hikaye bulacaksınız. Mimarisine hayran kalırken, bir an kendinizi bir tüccar kafilesinin peşine takılmış bulabilirsiniz.
Eğri Minare, sadece bir minare değil, Aksaray’ın asi çocuğu. Pisa Kulesi’nin Anadolu’daki kardeşi olan bu eğri yapı, kırmızı tuğlalardan inşa edilmiş ve adeta "Beni fark etmeden geçemezsin!" diyor. 13. yüzyıldan bu yana tüm şaşkınlığıyla ziyaretçilerini bekliyor.
Bu müzede sadece eserler değil, tarih de konuşuyor. Hititlerden Roma’ya, Bizans’tan Selçuklulara kadar pek çok döneme ait eşsiz eserler, size Aksaray’ın zengin geçmişini bir film sahnesi gibi sunacak. Tarihe dokunmak isteyenler için ideal bir kaçamak!
Güzelyurt’un gözbebeği Manastır Vadisi, sadece doğal güzellikleri değil, Bizans’ın manevi mirasını da içinde saklıyor. Aziz Gregorius Kilisesi ve Manastır Mağarası’nı gezerken, her adımda tarih size göz kırpacak. Üstelik vadinin huzurlu atmosferi, şehrin gürültüsünden kaçmak için birebir.