İstanbul’un incisi Beykoz’un saklı cenneti Anadolu Kavağı, Boğaz’ın Karadeniz’e açılan kapısı olarak huzurlu bir kaçamak sunuyor. Tarihin izlerini taşıyan köy, doğal güzellikleri ve lezzet duraklarıyla dolup taşıyor. Gelin, bu eşsiz köyün keşfedilmeyi bekleyen hazinelerine birlikte göz atalım:
Tarih, burada mavi gökyüzü ile buluşuyor! Yoros Kalesi, Bizans döneminden bu yana ayakta ve tarihi bir çarpıcı manzarası var. Kale, Boğaz ve Karadeniz’in kucaklayıcı görüntüsünü sunarken, gün batımında adeta bir tabloya dönüşüyor. Zorlu bir yürüyüşün ardından ulaştığınız tepe, doğanın serinliğinde ruhunuzu dinlendirebileceğiniz bir mola noktası.
Sahilin huzur veren sesi, dalgaların ritmiyle birleşiyor. Bu büyüleyici sahilde yürüyüş yapabilir, rengarenk kumsalda hayallerinize dalabilirsiniz. Taze deniz ürünleri için sıralanan balık restoranlarında, midenizi de mutlu etmeyi unutmayın!
Anadolu Kavağı’nın gurme durakları, midye dolması ve balık ekmeği ile ünlü! Sahildeki tezgahlar, taze lezzetlerle dolup taşıyor. Bir yudum çay eşliğinde, bu eşsiz tatları denemek için harika bir zaman. Güneşin altında, deniz manzarasına karşı bir lokma balık ekmek... Efsane!
Köprünün ihtişamı, onu sadece bir ulaşım aracı olmaktan çıkarıyor. Sahil boyunca yürüyerek köprünün gölgesinde kaybolun; her açıdan muhteşem fotoğraflar yakalayabilir, anılarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.