Berlin, Almanya’nın ruhunun yankılandığı, geçmişin ağır adımlarıyla bugünü kucaklayan, bir anlamda zamanın hem durup hem aktığı bir şehir. Burada her sokak, her yapı kendince bir anı fısıldar; yaşanmışlıklar, sanata dokunur. O halde, bu gizemli ve masalsı dünyayı keşfetmek için adım atalım.
Bu ihtişamlı kapı, Berlin’in göbeğinde, Pariser Platz’da heybetle durur. Yeniden birleşmenin sembolüdür; akşam ışıklarıyla yıkanınca bir masal tablosuna dönüşür, insanı kendine çeker. İçsel bir huzurla çevrelendiğinizi hissedersiniz, bu anda zaman kaybolur.
Soğuk Savaş’ın keskin hatlarıyla çizilmiş Berlin Duvarı, şimdi duvarlardan taşan sanatın kollarında yaşıyor. East Side Gallery, bu eski izlerin üzerinde sergilenen yüzlerce sanat eseriyle dolu. Bir resimden diğerine geçerken tarihin dokusunu hissetmek, duygulara dokunan bir deneyim sunuyor.
Almanya Federal Meclisi’nin merkezi Reichstag, geçmişin ağırbaşlı mirasını modern cam kubbesiyle geleceğe taşır. Binanın tepesine çıktığınızda, Berlin size göz kırpar; şehir panoraması ayaklarınızın altına serilmiştir. Şehrin gizemine farklı bir açıdan bakmak gibidir.