1.Çifte Minareli Medrese: Zaman yolculuğuna hazır mısınız? 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad’ın ellerinden çıkan Çifte Minareli Medrese, adeta tarih kitabından fırlamış bir sayfa gibi! İki zarif minaresi ve muhteşem taş işçiliğiyle göz kamaştıran bu yapıyı gezmek, geçmişin derinliklerine inmeyi vaadediyor. Bu mimari şaheseri görmeden dönmeyin, deriz!
2. Erzurum Kalesi: M.Ö. 2. yüzyıldan beri dimdik ayakta duran Erzurum Kalesi, şehrin bekçisi gibi. Kale duvarlarına tırmandığınızda, şehrin panoramik manzarasının tadını çıkarabilir, tarih kokan rüzgârda kaybolabilirsiniz. Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan bu tarihi yolculukta kendinizi tarihin kollarında bulacaksınız.
3. Yakutiye Medresesi: 1310 yılında İlhanlı Hükümdarı Olcayto Han’ın izniyle hayat bulan Yakutiye Medresesi, şimdi bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. İçinde yer alan etnografik eserler ve tarihi kalıntılar, sizi İslam dünyasının derin bilgeliğiyle buluşturacak. Burada geçmişin izlerini sürerken, öğrendiklerinizle zihninizi zenginleştirin.
4. Üç Kümbetler: 12. yüzyıldan kalan bu zarif kümbetler, Selçuklu döneminin en güzel anıtlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Mimari yapısıyla göz dolduran Üç Kümbetler, hem tarih severler hem de fotoğraf tutkunları için mükemmel bir durak. Her bir taşında tarihi hikayeler saklı!
5. Palandöken Kayak Merkezi: Kışın beyaz cennetine hoş geldiniz! Palandöken Kayak Merkezi, dünya standartlarında pistleriyle adrenalin tutkunlarını bekliyor. Kayak yaparken kendinizi özgür hissedecek, modern tesislerde konaklayarak kış tatilinin tadını çıkaracaksınız. Burası sadece bir kayak merkezi değil, aynı zamanda bir kış masalı!