Gebze’ye gelirken, sadece fabrika bacalarından yükselen dumanları görmeyi bekliyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü bu şehir, tarihin derinliklerinden modern yaşamın hızına kadar her köşede sizi şaşırtmaya hazır! İstanbul’a komşu ama kendi havası başka. Sanayi kentinden fazlası olan Gebze, doğası ve tarihiyle keşfetmek için sabırsızlanan gezginlere sürprizler sunuyor. Hadi, Gebze’nin sırlarını birlikte çözelim!
Bir ressam, bir arkeolog ve bir efsane: Osman Hamdi Bey. Yaşadığı köşk, şimdi bir müze ve bu müze, onun büyülü dünyasına açılan bir kapı gibi. Duvarlarda sanatı, odalarında tarihin izleri saklı. Her köşede "Acaba o an ne düşünüyordu?" sorusunu sordurtacak bir atmosfer var. Bahçede dolaşırken tarihe dokunmak isteyenler için mükemmel bir kaçış!
Bir kalenin bu kadar havalı olabileceğini düşündünüz mü? Eskihisar Kalesi, Marmara Denizi’ne tepeden bakan bir konumda, geçmişten gelen bir ihtişamla ayakta duruyor. Bizanslılardan kalan bu yapı, sadece tarih meraklılarını değil, manzara peşinde koşanları da kendine çeker. Gebze’nin zirvesinden denizi seyrederken tarihin ruhunu hissetmek için burası tam yeri!
Kaos dolu şehir hayatından sıkıldıysanız, Ballıkayalar sizin için bir kaçış kapısı. Derin vadiler, şelaleler ve doğanın tüm enerjisi burada. Şehrin keşmekeşinden sadece 15 kilometre uzakta. Burada yürüyüş yaparken doğanın içindeki huzur sizi içine çekecek. Hafta sonu macerası mı? Evet, bu tam size göre!