İstanbul'un Prens Adaları arasında parlayan bir inci olan Heybeliada, şehrin gürültüsünden kaçıp huzur dolu anlar yaşamak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası. Çam ormanları, tarihi yapılar, sevimli plajlar ve nefes kesici Boğaz manzarasıyla Heybeliada, sizi unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor. İşte bu güzel adada mutlaka görmeniz gereken yerler:
Heybeliada'nın zirvesinde, tarih ve huzurun buluştuğu bir nokta: Aya Triada Manastırı. Bizans dönemine ait bu etkileyici yapı, hem mistik bir atmosfer sunuyor hem de adanın en güzel manzaralarını ayaklarınızın altına seriyor. Burada geçireceğiniz zaman, tarihin derinliklerine yolculuk yaparken ruhunuzu da dinlendirecek.
Aya Triada'nın yanı başında yer alan bu tarihi okul, Ortodoks Kilisesi için oldukça önemli bir yere sahip. 1844 yılında kurulmuş olan bu okul, din adamlarını yetiştirerek tarihe damgasını vurmuş. Günümüzdeki mistik havası ve tarihi yapısıyla, adanın ruhunu keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir durak.
Doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için Değirmenburnu Mesire Alanı, piknik ve yürüyüş keyfi sunuyor. Çam ağaçları arasında kaybolup, İstanbul Boğazı'nın muhteşem manzarasını seyre dalabilirsiniz. Gün batımında burada olmak, ruhunuzu canlandıracak bir deneyim!
Adanın güneydoğusunda yer alan bu huzurlu manastır, inzivaya çekilen rahipler için bir sığınak olarak inşa edilmiş. Sakin atmosferiyle huzur arayan ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Burada geçireceğiniz zaman, adanın tarihine dair derin bir bakış sunacak.
Deniz ve güneş tutkunları için Heybeliada'nın plajları adeta bir cennet! Sadık Bey Plajı ve Çam Limanı Plajı, serin sularıyla yaz aylarının vazgeçilmezi. Temiz denizi ve huzurlu atmosferiyle, deniz keyfinizi doruk noktasına çıkaracak.