Sırbistan… zengin bir tarih, kültürel miras ve doğal güzelliklerin buluştuğu, Balkanların tam kalbinde büyüleyici bir ülke. Osmanlı ve Avusturya-Macaristan etkilerini bir arada taşıyan bu topraklar, gezginlere eşsiz deneyimler vaat ediyor.
1. Belgrad (Beograd)
Başkent Belgrad, hem tarihî dokusu hem modern yüzüyle Sırbistan’ın kalbi. Her köşesi keşfedilmeye değer.
Kalemegdan Parkı ve Kalesi: Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği yerde, görkemli bir manzara eşliğinde tarih fısıldıyor.
Knez Mihailova Caddesi: Alışveriş, yemek ve eğlence dolu, şehrin en gözde noktası.
St. Sava Katedrali: Devasa boyutları ve etkileyici mimarisiyle dünyanın en büyük Ortodoks kiliselerinden biri.
Skadarlija: Bohem havasıyla ünlü, sanat galerileri, kafeler ve restoranların dizildiği nostaljik bir bölge.
Sırbistan'ın ikinci büyük şehri Novi Sad, kültürel etkinlikler ve festivallerin adresi. Farklı bir atmosfer arayanlar için.
Petrovaradin Kalesi: Tuna Nehri kıyısındaki bu kale, her yıl EXIT Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Manzarası mı? Şahane.
Dunavska Caddesi: Renkli binalar ve şirin kafelerle dolu; yürüyüş yapmak için ideal.
Novi Sad Sinagogu: 20. yüzyılın başlarından kalma, şehrin Yahudi mirasının bir simgesi.
Sırbistan'ın güneydoğusunda, Roma döneminden izler taşıyan tarihî bir şehir.
Niš Kalesi: Osmanlı izleri taşıyan, şehrin merkezindeki tarihi kale. Hem gezip hem dinlenebileceğiniz yeşilliklerle dolu parkları da var.
Çele Kula (Kafatası Kulesi): 1809 Niš İsyanı'na bir gönderme olarak yapılmış, ürpertici ve bir o kadar da ilginç bir yapı.
Mediana: İmparator Konstantin’in doğduğu topraklarda, Roma dönemi kalıntılarına dokunabileceğiniz antik bir alan.
Sırbistan’ın kuzeyinde, Art Nouveau mimarisiyle ünlü bir şehir, Macaristan sınırına oldukça yakın.