Bazen insanın aklına, şehirden uzaklaşıp kendi köşesine çekilme isteği düşer. Yoğun iş temposu, kalabalık caddeler, bitmeyen trafik… Tüm bunlar, doğanın içinde, sadece dalga seslerinin ve hafif rüzgârın eşlik ettiği bir tatil fikrini daha da cazip kılıyor. Benim için bu düşünce, uzun zamandır aklımda olan Urla seyahatini planlamamla gerçeğe dönüştü.
İzmir’e bağlı, Ege’nin en huzurlu kıyılarından birine sahip olan Urla, sakinliği ve doğallığıyla ün salmış bir yer. Tatil planı yaparken Tatilox’ta gezinirken karşıma çıkan Deniz Manzaralı ve Denize Sıfır Tinyhouse ilanı ise tam aradığım şeydi: masmavi deniz, özgürce vakit geçirebileceğim özel bir alan ve doğanın tam ortasında konumlanmış, modern bir konaklama. Fotoğraflara bakarken “Gerçekte de böyle midir?” diye düşündüm. Cevabı ise vardığımda aldım: Evet, hatta çok daha güzel!
İzmir merkezden Urla’ya yolculuk, yalnızca kısa bir süre alıyor. Ancak yol boyunca hissedilen atmosfer, sizi tatil ruhuna sokmaya yetiyor. Yol kenarındaki zeytin ağaçları, hafif tuzlu bir rüzgâr ve ara ara görünen deniz manzarası… Bu kısa yolculuk bile insana, “İyi ki gelmişim” dedirtiyor.
Tatilox’un rezervasyon sürecinde sağladığı net bilgiler sayesinde tesise ulaşmak son derece kolay oldu. Kapıya yaklaştığımda, karşıma çıkan manzara nefes kesiciydi: Uzakta ufka kadar uzanan masmavi deniz, çevresinde yemyeşil bir doğa ve tatilimin merkezine oturacak olan o şirin tinyhouse… O an, buranın sadece bir konaklama yeri değil; ruhu dinlendiren bir kaçış noktası olduğunu hissettim.
Bu tinyhouse’u diğerlerinden ayıran en büyük özelliklerinden biri, denize sıfır konumu. Sabah uyandığınızda pencereden gördüğünüz ilk şey, güneş ışıklarının deniz üzerinde yarattığı parıltılar oluyor. Dalga sesleri ise size, günün daha yavaş ve huzurlu geçeceğini fısıldıyor.
Bir diğer artısı ise tamamen size ait özel havuzu. İster sabah güne başlarken, ister akşam gün batımını izlerken havuza girmek; burada geçirilen zamanı unutulmaz kılıyor. Kalabalıktan uzak, tamamen kişisel bir alan… Bu, özellikle tatillerde aradığım en büyük lükslerden biri.
Tinyhouse’un iç tasarımı, minimalizmin tüm güzelliklerini yansıtıyor. Ahşap dokular, geniş cam pencereler ve tam donanımlı mutfak sayesinde hem konforlu hem de doğayla iç içe bir yaşam alanı sunuyor. Kahvaltınızı kendi damak tadınıza göre hazırlayıp deniz manzaralı terasta keyifle yiyebilirsiniz. Akşamları ise mum ışığında, hafif bir müzik eşliğinde oturmak ayrı bir huzur veriyor.
