Gezilecek Yerler

Türk Yapımı Netflix Dizileri Hangi Rotada Çekildi?

Tatilox.com Konular Türk Yapımı Netflix Dizileri Hangi Rotada Çekildi?

Türk Yapımı Netflix Dizileri Hangi Rotada Çekildi?

Son yıllarda, Türk dizileri Netflix’in büyülü dünyasında parlayan yıldızlar gibi yükseldi. İstanbul’un tarihi sokaklarından Kapadokya’nın masalsı vadilerine kadar, bu diziler sadece içerikleriyle değil, çekildikleri yerlerle de büyülüyor. İzlerken, o mekanlara gitme isteği doğuyor. Peki, göz alıcı güzelliklere sahip bu Türk yapımı diziler hangi rotalarda çekildi? İşte size, her birinin kendine özgü atmosferiyle sizi başka bir dünyaya taşıyacak, Netflix’in Türk yapımı dizilerinin iz bırakan çekim noktaları.

 

1. "The Protector" (Hakan: Muhafız) – İstanbul’un Karasal Yüzü

Bir şehri sadece gezmek yetmez; onu yaşamalısınız. "Hakan: Muhafız", İstanbul’u ne sadece bir şehir, ne de sıradan bir yer olarak sunuyor. Burası, tarih ve modernitenin, karanlık ve ışığın kesiştiği bir dünya. Hakan’ın peşinden sürüklendiğimizde, Kapalıçarşı’nın labirent sokaklarında kayboluyor, Galata Kulesi’nin zirvesinden, İstanbul’u bir başka gözle izliyoruz. Göğü delen minareler ve daracık sokaklar, her köşe bir sır saklıyor. İstanbul’un derinliklerine inmeyi sevenlerin gözünden kaçmayacak bir güzellik burada.

 

 

2. "Atiye" (The Gift) – Kapadokya’nın Rüya Dünyası

Bazen bir yer, sadece gözlerle görülmez; ruhla da hissedilir. Kapadokya işte böyle bir yer. "Atiye" dizisinde, o rüya gibi manzaralar sadece arka planda kalmıyor, hikayenin kendisi gibi yaşam buluyor. Peri Bacaları’nın gizemli silüetleri, yumuşacık toprak yollar, kırmızı ve pembe kayalıkların göğüslerindeki sırlar. Atiye’nin içsel yolculuğuna tanıklık ederken, Kapadokya’nın büyüsü izleyiciyi sarhoş ediyor. Bu yer, zamanın unuttuğu bir başka dünya gibi, diziyi izlerken bile içine çekiyor insanı.

 

 

3. "Love 101" (Aşk 101) – İstanbul’un Gençlik Ruhu

Bir şehrin sokakları, geçmişin yankılarını taşır. İstanbul’un gençlik yılları, "Love 101" ile tekrar hatırlanıyor. Kadıköy’ün kafelerinde hayaller kuran gençler, Beşiktaş’ın köprü altlarında kaybolan anılar… 90’lar İstanbul’un gençlerinin izleriyle dolu. "Love 101", bir yandan o dönemin izlerini ararken, bir yandan da İstanbul’u, hem geçmişi hem de bugünüyle keşfederken izleyicisini büyülüyor. Her köşe, bir gençlik anısı barındırıyor; her sokak, nostaljiye açılan bir kapı gibi.

 

 

4. "Şahsiyet" (Persona) – İstanbul’un İçsel Derinlikleri

Dışarıdan bakınca İstanbul, kalabalığı ve gürültüsüyle bilinir. Ama "Şahsiyet" bunu derinlemesine kazıyarak bir başka İstanbul yaratıyor. Burada, şehri değil, insanın ruhunu keşfediyorsunuz. İstanbul’un sakin köylerinden bir köşe, iç mekanlardan yansıyan duygular… Her şey duygusal bir ağırlık taşıyor. "Şahsiyet", karakterlerin içsel karmaşasına yolculuk yaparken, şehrin o sakin köylerinden, adeta modernizmin yoğunluklarına kadar her açıdan karanlık bir İstanbul portresi sunuyor. Bu İstanbul’da, her sokak bir sır, her mahalle bir hikaye.

 

 

5. "Kuș Uçuşu" (The Wing of a Bird) – İstanbul’un Zıt Yüzleri

"Kuș Uçuşu" dizisi, İstanbul’un farklı yüzlerini anlatıyor. Lüks semtlerin parıltısı, eski mahallelerin gürültüsüyle çatışıyor. Boğaz’ın sakin, berrak suları ile şehrin kalabalık caddeleri arasında bir denge kuruluyor. Gençlerin ve iş dünyasının savaşında, İstanbul sadece bir mekan değil; hikayenin ta kendisi oluyor. Bir bakıyorsunuz, şehri bir köşesinden izliyorsunuz; bir bakıyorsunuz, sokaklarında kayboluyorsunuz. Bu dizi, şehrin her rotasında farklı bir öykü anlatıyor. İstanbul, karakterlerin ruh hali gibi, her an başka bir şekle bürünüyor.

 

 

6. "Rim of the World" (Yabancı) – Zamanın Kıyısında İstanbul

Zamanın hiç durmadığı bir İstanbul’da, geçmişin izleriyle yeni bir dünya kuruyor "Rim of the World". Bu dizi, İstanbul’u sadece bugünün yüzüyle değil, geçmişin derinliklerinde de anlatıyor. Osmanlı’dan modern dünyaya uzanan bir çizgi, her adımda İstanbul’un bir başka yönünü karşımıza çıkarıyor. Hem tarihi hem de modern yerler, bir arada, dizinin her karesinde var. O kadar gizemli bir hava var ki, İstanbul’un her köşesinde bir başka zaman dilimi gizlenmiş gibi hissediyorsunuz.